Çıkış Yap
Vodafone Yanımda İnternet sayfasından çıkmak üzeresiniz. Oturumunuzu sonlandırmak istediğinize emin misiniz?
Bilgisayarların tıpkı insanlar gibi kendi kendine öğrenip gelişebildiği bir teknoloji boyutunun kilidini açan makine öğrenmesi, bilgisayarların sadece belirlenen kurallar ile sınırlı kalmayıp aynı zamanda verilerden ve deneyimlerden de öğrenebildiği bir dünyayı olanaklı kılıyor. İzleme geçmişinize göre aldığınız öneriler, telefonunuzun yüzünüzü tanıması, sürücüsüz araçların güvenli bir şekilde hareket etmesi gibi günlük hayatımızda yer bulan bu tür birçok ilerlemenin kaynağında makine öğrenmesi yer alıyor.
Geçmişi 1930'lara dayanan formüller ve hipotezler üzerine inşa edilen makine öğrenmesi, bir terim olarak ilk kez 1959'da bilgisayar bilimcisi Arthur Samuel tarafından "bir bilgisayarın açıkça programlanmadan öğrenme yeteneği" olarak tanımlandı. Ancak bu teknolojiye ilişkin ilk önemli gelişmelerin görülmesi 1990'ların sonlarını buldu.
Makine öğrenmesi algoritmaları, açık programlama talimatları almak yerine verileri ve deneyimleri işleyerek kalıpları tespit edebiliyor, tahmin ve önerilerde bulunmayı öğrenebiliyor. Algoritmalar ayrıca zaman içinde gelişmek için yeni verilere ve deneyimlere de uyum sağlıyor.
Bir makine öğrenmesi algoritmasının öğrenme sistemi, kabaca üç ana bölüme ayırabilir. Kaliforniya Üniversitesi tanımlarıyla bu süreçler şöyle sıralanıyor:
Makine öğrenmesi her sektör için fayda sunabiliyor. McKinsey tarafından, 19 sektör, 9 iş fonksiyonu ve 400’den fazla makine öğrenmesi kullanım örneğinin derlendiği analiz de bunu doğrular nitelikte; bu analize göre birçok sektörü ilgilendiren kullanım örneklerinden bazıları şöyle:
Öngörücü bakım. Şirketler, bir ekipmanın arızalanmasını beklemek yerine, ne zaman bakıma ihtiyaç duyulacağını öngörmek için öngörücü bakımı kullanabilir, böylece arıza süresini azaltabilir ve işletme maliyetlerini düşürebilir.
Lojistik optimizasyonu. Lojistiği optimize etmek için yapay zekânın kullanılması, maliyetleri azaltabilir. Örneğin yapay zekâ, teslimat trafiğinin yönlendirilmesini optimize ederek yakıt verimliliğini artırabilir ve teslimat sürelerini kısaltabilir.
Müşteri servisi. Çağrı merkezlerindeki yapay zekâ teknikleri, müşteriler için daha kusursuz bir deneyim ve daha verimli bir süreç sağlanmasına yardımcı olabilir. Teknoloji, arayanın sözlerini anlamanın ötesine geçiyor; derin öğrenme ses analizi, müşterinin ses tonunu değerlendirebiliyor. Otomatik çağrı hizmeti arayanın sinirlendiğini tespit ederse sistem bir insan operatöre veya yöneticiye yönlendirebiliyor.
Üretken yapay zekâ, makine öğrenmesine ışık tutarak geleneksel yapay zekâyı ilk kez genel kullanıcılar için görünür ve erişilebilir hale getirirken üretken yapay zekânın gelişmesi de makine öğrenmesi ve yapay zekânın çok daha geniş çapta benimsenmesini hızlandıracak. Makine öğrenmesi hem günlük yaşamın hem de iş dünyasının önemli parçalarından biri olmaya devam edeceğinden işletmelerin bu treni vakit kaybetmeden yakalaması, liderlerin şimdiden harekete geçmesini gerektiriyor.
Kaynaklar:
https://www.mckinsey.com/featured-insights/mckinsey-explainers/what-is-machine-learning
https://ischoolonline.berkeley.edu/blog/what-is-machine-learning/
Kullandığı ürünler
Diğer haberler