Endüstri 4.0 Kobiler için Fırsat olabilir mi?

Fiziksel santralin gerektirdiği bakım maliyetlerinizi tamamen ortadan kaldırın, kurulum masrafı olmadan bulut santral ile tanışın!

SOC, Siber Güvenlik Operasyon Merkezinde işletmenize karşı siber güvenlik olaylarını 7/24 izleyin, atakları tespit edin ve olası tehditlere karşı müdahale edin. İhtiyaç duyduğunuz güvenlik kurallarını oluşturun, güvenlik prosedürlerini sıkılaştırın. 

 

Tekrar hoş geldiniz. Bu videomuzun ikinci bölümünde endüstri 4.0'ın nereden çıktığı, nasıl çıktığı, neden çıktığı ve niçin bu kadar önemli olduğunu kısaca anlamaya çalışalım. Tabii ki buradaki temel nokta, yoğun ilgi gören endüstri 4.0'ın Türkiye için bir fırsat olup olmadığını tartışmaktır. Bu küçük eğitimde, son 5-10 yılda sürekli tartışılan bu konuya çok fazla odaklanmayacağız. Sadece bizim açımızdan endüstri 4.0'ın faydaları nelerdir, bizim için bir fırsat olabilir mi, bunları inceleyeceğiz. Bugün, sizlere bu eğitimi hazırlarken Google'a gidip endüstri 4.0'ı araştırdım ve Türkiye'nin son 5 yılda, yani 2015-30 Haziran ile 2020-30 Haziran arasında endüstri 4.0'ın ne kadar arandığını trend analizi yaparak gözlemledim. Burada trend analizinin sonucunu görüyorsunuz. Gördüğünüz gibi 2015'ten 2020'ye kadar olan bir trend analizinde 2018'de bir yükselme var. Kırmızı ve dalgalı çizgiler endüstri 4.0'a yapılan tıklamaları gösteriyor.

 

Maviler ise 4.01'i temsil ediyor. Gördüğünüz gibi ikisi de birbirine oldukça simetrik. Günümüze geldiğimizde ise son zamanlarda biraz düz bir çizgi izliyor, ancak 2015 seviyesinden daha yüksek değil. Aşağıdaki grafik ise dünya genelindeki gelişimi gösteriyor. Orada da 2015'te bir zirve yapmış ve dünya genelinde ne kadar tıklanma olduğunu gösteriyoruz. Ancak, daha sonra görüyoruz ki son 5-6 ayda endüstri 4.0 tekrar zirve yapmış. Elbette bu zirve dönemi COVID-19 dönemine denk gelmektedir. Çünkü biz COVID-19'u direkt olarak ele almayacağız, ancak buradaki biyolojik devrimler, sistemik dijitalleşme ve bu pandemiyle ilişkili olduğunu söyleyebilirim.

 

Dünyada endüstri 4.0'ın bu kadar hızlı ilerlediğini anlayabiliyorum. Bizim ülkemizde ise 2018'den beri bir düzeyde seyrediyoruz ve endüstri 4.0 ile ilgili olarak hayatımıza devam ediyoruz. Peki, endüstri 4.0 neydi derseniz, Endüstri 4.0 bir ilaç ismi veya bir teknoloji ismi değil, bir terimdir. Bu terim, otomasyon, dijital sistemler, veri alışverişi, üretim teknolojileri gibi unsurları içerir. Tüm bunları kapsayan bir terimden bahsediyoruz. Bu terim ne işe yarayacak? Kendini yönetebilen fabrikaların kurulması, kendi kendine üretebilen işletmeler, öğrenebilen robotlar ve akıllı fabrikalar gibi gelişmelere doğru bir terim topluluğu olan endüstri 4.0'dan bahsediyoruz. Yani, endüstri 4.0 dediğimiz şey, sadece bir tekniğin adı değildir, bunu bir kez daha vurgulayalım.

 

Endüstri 4.0 neden çıktı derseniz, böyle bir şeyin ortaya çıkmasının sebebi, Uzak Doğu'daki Çin, Vietnam gibi bölgelerdeki üretim sistematiğinin Batı ülkeleri tarafından bir tehdit olarak görülmesi sonucunda 2011'de Almanya'dan böyle bir devrim çağrısı yapılarak bir terim atılmış ve bu terim şu anda popüler hale getirilmeye çalışılıyor. Peki, sebep neydi? 2001'deki ikiz kuleler krizinden sonra küreselleşmede doğuya kayan üretim sistematiğiyle doğu gelişirken, batıda işsizlik artmaya başladı ve doğu teknolojiyi geliştirdi.

 

Çin dünyanın çok önemli bir teknoloji devi haline geldi, patentlerde birinciliği elde etti. Japonya ikinci ve üçüncü sıraya geriledi, Amerika ve Almanya da durum aynı. Bu nedenle Avrupa'da endüstri 4.0, istihdamı artırmak için bir adım atıldı. Bu yeni teknoloji devrimi, internete bağlı birçok yeni ürünün geliştirilmesini ve bu ürünlerin internet üzerinden yönlendirilmesini hedeflemektedir. Amacımız, verimliliği artırmak, girdi ve çıktıları optimize etmek, daha az kaynak kullanarak daha değerli ve üretken ürünler üretmek, maliyetleri düşürmek ve rekabetçiliği artırmaktır. Çünkü ucuz işgücü maliyetleri nedeniyle üretim doğuya kaydı.

 

Ancak günümüzde durum böyle değil, oradaki işçilik maliyetleri yükseldi, Avrupa'da ise oldukça yüksekti. Bu durumda işsizliğin arttığını gördük ve doğudaki firmalar öne geçmeye başlayınca Avrupa yeni bir atağa geçti. Bu atağın temelinde endüstri 4.0 bulunuyor. Bu terim, 2010 yılında ortaya çıktı ve önümüzdeki 40-50 yıl boyunca etkili olacağına inanıyoruz. Endüstri 4.0, dijital teknolojileri kullanarak üretim maliyetlerini düşürmek, verimliliği artırmak ve üretkenliği artıracak bir endüstri dönüşümünü ifade etmektedir. Batı, doğudaki düşük maliyetli üretimle başa çıkabilme yolunda yeni bir sürece dahil olmalıdır.

 

Doğu ile başa çıkmanın tek yolu yenilikçi ürünler tasarlamak, pazarlamak, müşteri taleplerini hızlı bir şekilde karşılamak için esnek ve verimli üretim yapmaktır. Doğudan daha ucuz ürünler üretme amacı güdülmektedir. Doğuda ucuz üretimin mümkün olmasının nedeni, orada bol miktarda çalışan ve yüksek nüfus bulunmasıdır. Batı, özellikle tekrarlanabilir işlerde, mobil teknolojilerde ve robot teknolojilerinde harekete geçerek bu durumla başa çıkmalıdır. Almanlar, bu adımları 2011 yılında ünlü Hannover Fuarı'nda "Endüstri 4.0" adıyla yeni bir sanayi sistemi olarak tanıttılar. Alman şirketleri Siemens, Bosch, Kuka, Audi ve Volkswagen gibi sivil toplum örgütleri ve bilgili insanlar bu ekiplerle birlikte maliyetleri düşürecek ve verimi artıracak teknolojik hazırlıklar yaptılar. 2013 yılında Alman modelini sundular ve bu kavram Avrupa Birliği'nde de benimsenmeye başladı. Bu, Alman sanayisinin çığır açan bir sistemi olduğunu göstermektedir. 2016 yılında Dünya Ekonomik Forumu'nda, özellikle forumun kurucusu Klaus Schwab tarafından bu kavram anlatılmaya başlandı. Bu bir teknoloji değil, bir süreç olduğu, dönüşüm süreci olduğu vurgulandı. Sadece bir şeyleri satın almakla olmayacağını görmekteyiz. Bu durum, ülkemizin en büyük tehdidini oluşturuyor gibi görünüyor, sanki sadece endüstri 4.0'ı satın alıp robotları kullanmak yeterliymiş gibi görünüyor, ancak durum böyle değil, birazdan daha iyi anlayacaksınız. Bu, tamamen yeni bir süreç olarak anlatılmaya başlandı.

Prof.Dr. Ruhi Kaykayoğlu ・ 8 dk