Çıkış Yap
Vodafone Yanımda İnternet sayfasından çıkmak üzeresiniz. Oturumunuzu sonlandırmak istediğinize emin misiniz?
Sahadaki ekiplerinizin mobil cihazlarındaki akıllı ekip takip ile çalışma saatlerini, gün içindeki yol haritalarını, yaptıkları saha ziyaretlerini takip edin!
Her ölçekteki işletmenin ihtiyacına uygun kurumsal internet çözümlerini keşfedin.
Bu anlattıklarımızı bugüne geldiğimiz zaman çok güzel bir devrimle süsledik. Bu devrimin adı endüstri 4.0. Tabii endüstri 4.0'a gelmeden önce bunun bir 1'i, 2'si ve 3'ü var. Gelin, bunlara hızlı bir bakalım. Endüstri 1.0, 18. yüzyılda oluşmuş ve daha çok buharlı makineleri içeriyordu. 1830'lar ve daha öncesi olan 1763'te James Watt, 1860'lı ve 70'li yıllarda ise buzdolabı teknolojisinin geliştirilmesi gibi olaylar gerçekleşti. Balon teknolojisi, mekanik üretim tesislerinin kurulması, Siemens operasyonu, Bosch operasyonları da birinci endüstriyel devrimle ortaya çıkmıştır. Fakat daha sonra 19. yüzyıla girdiğimizde, yani 1800'lerin sonlarından itibaren telgraf, telefon gibi olaylar gerçekleşti. 1900'lerin başlarında Ford montaj hatları ve seri üretim sistemleri ile dünya ikinci bir devrim yaşadı. Tam bu devrim zenginleştikten sonra 20. yüzyılın içerisinde, özellikle 1930'lardan sonra, fiziksel uzay, ilk mikrobilgisayarlar ve Commodore bilgisayar ile küçük Apple bilgisayarların ortaya çıkmasıyla yeni bir devrim gerçekleşti.
Bu devrimin sonunda 1900'lerde laptop bilgisayarlar ortaya çıktı, masaüstü bilgisayarlar yaygınlaştı ve binaları dolduran bilgisayarlar küçük bilgisayarlara dönüştü. Robotlar da ortaya çıktı. Tam bu sırada, bu teknolojilerle uğraşırken yeni bir devrimle karşılaştık, bu devrimin adı ise endüstri 4.0. Bu, diğerlerine hiç benzemiyor. Neden mi? Çünkü içerisinde çok farklı unsurlar bulunuyor. İnternet var, yapay zeka var, sanal dünyalar var, artırılmış gerçeklik var, üç boyutlu printerlar var, mobil uygulamalar var, bulut yapılanmaları var, internet üzerinden iletişim var, nesnelerin interneti var, hızlı üretim var, mobil telefonlar var. 21. yüzyılda şekillenen bu devrime biz endüstri 4.0 devrimi diyoruz. Henüz çok başındayız. Başında olduğumuz için bizim gibi ülkeler için iyi bir fırsat. Belki 1-2-3, Türkiye'de çok değerlendirilmemiş olabilir, ancak endüstri 4.0 her ülkeye yeni fırsatlar sunuyor. Bu fırsatlar ne anlama geliyor? Artık toplumlar, teknolojiyi kullanarak sanayi toplumlarından çıkıyorlar ve nereye doğru yol alıyorlar derseniz; bilgisayar teknolojisi, mobil teknoloji, bulut teknolojisi, bilgi ve internet ile birlikte yeni bir topluma dönüşüyorlar. Bu topluma da bilgi toplumu diyoruz.
Bugün dijital toplumla buluşan ve akıllı telefonları, interneti kullanan birazdan konuşacağımız sihirli endüstri 4.0 teknolojilerini kullanan yeni bir topluma dönüşüyoruz. Buna biz dijital toplum diyoruz. Dijital toplumda, bilgi toplumunun dijital topluma dönüşmesini sağlayan endüstri 4.0 araçları bulunmaktadır. "Bu bilgi toplumu ne, sanayi toplumu nedir derseniz, sanayi toplumunda maddi sermaye çok önde olurken artık günümüzdeki bilgi toplumunda insan ve bilgi sermayesi ön plana çıkmaya başladı. Makineleşmek çok önemli iken, 1970-1980'li yıllarda bugün bilgisayar teknolojileri ön plana çıkmaya başladı. Kol gücü önemli iken bugün beyin gücü daha önemli olmaya başladı. Sanayi mallarının üretimi çok önemli iken bugün bilgi ve teknoloji ürünleri ön plana çıkmaya başladı. Geleneksel fabrikalarda çalışan insanlar giden konveyörlerde koşuşturan vinçler varken bugün belki de insansız robotların çalıştığı, bilginin veya veri bankalarının yönettiği yeni fabrikalar ortaya çıkmaya başladı. Bunlara akıllı fabrikalar diyoruz. Çok istihdamla övünen firma sahipleri bugün az sayıda ancak nitelikli istihdam yaratan fabrikalar ön plana çıkmaya başladı. Burada istihdama yönelik işsizlik oranlarından bahsetmiyoruz, daha nitelikli insanların istihdam edileceği yeni bir dünyaya doğru ilerliyoruz.
Emek, doğal sermaye, girişimcilik önemliyken şimdi aniden teknik bilgiye erişmek, bir start-up olmak olağanüstü teknolojik seviyeye ulaşacak bilgiyi de donanacak bir toplum oluşmaya başladı. Bu toplumlara biz inovatif ve gelişmiş toplumlar diyoruz. Fizik, kimya ve matematik çok önemliydi; bugün bunları bilmek zaten gereklilik. Ancak bunların yerine biyoloji, genetik, moleküler biyoloji, yapay zeka, dijital sistemler, zooloji, ekolojik sistemler devreye girmeye başladı. Böylelikle yeni bir endüstriyel devrim oluşurken toplum da 5. seviyeye ulaştı. Ben size toplumları 1-2-3-4-5 şeklinde sıraladım. 21. yüzyılda artık süper akıllı bir toplumla uğraşıyoruz.
İlk toplum, insanların doğduğu zaman ki toplum, milattan önceki avcı toplumuydu. Beslenmek için avlanıyorlardı. Milattan sonra ve 18. yüzyıl sonunda tarım toplumu oluştu. Tarım toplumu 20. yüzyılda endüstri toplumuna dönüştü ve bu dönemde fabrikalar kurulmaya başlandı. Ancak 21. yüzyılla birlikte yavaş yavaş bilgi toplumu oluştu. Şimdi ise Endüstri 4.0 ile ilgili yeni bir toplumdan bahsediyoruz. Süper akıllı toplumlardan bahsediyoruz. Biz Türkiye'de akıllı 50 toplum yaratmak zorundayız. Akıllı toplumlar akıllı şehirlerde yaşayacak, Endüstri 4.0 teknolojilerini kullanacak ve işler daha akıllı olacak. Günlük hayatımız daha akıllı olacak, eğitim daha akıllı olacak. Uzaktan eğitim de bunun bir parçasıydı. Yapay zeka ile bunları daha ileri noktalara taşıyacağız, dijital vatandaşlık hizmetleri başlayacak. E-devlet Türkiye'de çok ilerledi, biraz daha ileriye gidecek. Akıllı devlet, akıllı altyapı, akıllı enerji yapıları ve akıllı sürücüsüz araçlar gibi değişikliğe uyum sağlayan mimari yapılar. Her şeyin akıllı olduğu bir topluma doğru yol alıyoruz. Bu topluma Toplum 5.0 diyoruz. Japonlar ise Toplum (Society) 5.0 demişler. Bunu yaparken toplumlarda büyük bir dijital dönüşüm yaşanıyor.
Dünyada en büyük 500 şirketin 40'ının bugün dijitalleşmeyi yakalayamadığını görüyoruz. Hatta bunlar yakalayamazlarsa kapanacaklar. Birçok şirket bu şekilde kapanmış durumda. Demek ki bugün dünya gayri safi hasılasının büyük bir kısmını dijital dönüşüm ayıracak. Dijital dönüşüm ve turizm de nerede sanayide nerede eğitimde, nerede ulaşımda, nerede tarımda, ticarette, finansta satışta dünya değişecek. Bu nedenle bizim KOBİ’lerimiz de bu konuda dijitale büyük yatırım yapacaklar. Buna Cloud yapısı, mobil yapısı, endüstri 4.0 araçlara yatırım yapacaklar. Sadece bunlarla da kalmayacak, 2030’a kadar büyük bir yapay zeka pazarından bahsediliyor. Küresel ekonomi hem dijitale hem de bir yandan yapay zeka sistemi içine girecek. Bu konuda tabii ki Çin bu işin başını çekiyor. Çin’de yapay zeka üzerine yapılan yatırımların miktarı trilyonlarca dolar olmuş vaziyette. Avrupa buna yatırım yapıyor, Amerika buna yatırım yapıyor ve bizim ülkemizde de yapay zekaya yatırım yapıyoruz. Bazı üniversitelerimizde yapay zeka mühendislikleri açıldı.
Şimdi bunları toparlarsak demek ki önümüzdeki yıllarda yapay zeka, Cloud, veri analitiği ve endüstri 4.0 daha girmedik ama ne olduğunu anlattık. Siber bir sistemden bahsediyoruz; internet var, mobil sistemler var ve bol miktarda veri kullanımı var. Bize akıllı bir takım sistemler verecek ve sanayi 3.0’ın avantajını daha üst seviyeye getireceğiz. Zaten sanayi 2.0 ve 1.0 kaybolmuş vaziyette; tanımı 4.0 olarak yapacağız, üretimi 4.0 olarak yapacağız, eğitimi 4.0 olarak yapacağız ve organizasyonumuzu da 4.0 olarak yapacağız. Bunun içine robotlar koyacağız, bunun içine yeni iş modelleri koyacağız ve böylece akıllı bir sisteme dönüşeceğiz.