Üretim Sektöründe Dijital Dönüşüm

Üreticilerin belirsiz bir geleceğe yanıt vermesini sağlayacak dayanıklı üretim sistemleri oluşturabilmelerinin yolunu dijitalleşme açıyor.

Bu yüzyılın başına kadar, üretim endüstrisi genellikle ürün geliştirmeye, seri üretime ve tek taraflı olarak teslimata odaklanmıştı. Ancak internet ve dijital araçlarla birlikte müşteriler, ürünler hakkında çok daha fazla bilgiye ve daha geniş seçeneklere erişim sağladı. Bu değişim, B2B alanında faaliyet gösterenler de dahil olmak üzere üreticilerin müşteri geri bildirimlerini ürün geliştirme süreçlerine daha proaktif bir şekilde dahil etmelerine yol açtı.

Öte yandan, tüm dünyada hem insan sağlığını hem de ekonomileri tehdit eden COVID-19 salgını mevcut üretim operasyonlarındaki zayıflıkları da ortaya çıkardı; üreticiler günlük iş operasyonlarının devamlılığında ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldılar. Bu süreç, aynı zamanda, gelecekte benzer krizlere karşı dayanıklılık sağlamak için pazara daha yakın, daha dağıtılmış tedarik zincirlerini yeniden inşa etme ihtiyacını da vurguladı.

Bu bağlamda, üreticilerin günümüzde değişen müşteri taleplerine hızlı yanıt vermek için uçtan uca dijitalleştirilmiş operasyonlar oluşturması ve sektörler arasında iç ve dış süreçleri entegre etmesi giderek daha önemli bir gereklilik hatta bir zorunluluk haline geliyor. 

Üretimde Beş Megatrend

Dolayısıyla, üreticilerin belirsiz bir geleceğe yanıt vermesini sağlayacak dayanıklı üretim sistemleri oluşturabilmelerinin tek anahtarı dijitalleşme oluyor. Ancak dahili süreçleri dijitalleştirmek ve bunları verilerle ilişkilendirmek yeterli değil. Günümüzdehiçbir işletmenin, müşterilerin istediği tüm değeri tamamen tek başlarına sunabilmeleri mümkün görünmüyor. Gerekli değer yalnızca tedarikçiler, iş ortakları ve diğer müşteri temas noktaları birbirine bağlı ekosistemler haline geldiğinde oluşturulabiliyor.

Bu yaklaşımın sonunda üretim süreçlerinin entegre sistemler olarak çalışmaları ve zamanında tamamen özelleştirilmiş değer sunmaları sağlanabilir. Gelecekteki üretimin potansiyelinden yararlanmak için üretim şirketlerinin bu tür veri odaklı ekosistemlere aktif olarak katılması bir iş önceliği haline geliyor.

Peki, üretim gelecekte nasıl değişecek? Küresel çapta dijital hizmetler sunan Fujitsu, üretim sektörünün geleceği üzerinde belirleyici rolü olan beş temel faktörü şöyle sıralıyor:

Deneyimden Elde Edilen Değere Dayalı Üretim

Müşteri ihtiyaçları hızla çeşitleniyor ve müşteriler giderek daha fazla kişiselleştirilmiş deneyimler bekliyor. Üreticiler, müşterileriyle sürekli bağlantı kurarak ve verilerden içgörüler oluşturarak müşterileriyle ilgili daha iyi bir anlayış geliştirebilmek için giderek daha fazla müşteri geri bildirimi kullanıyor.

Üretim İçin Ekosistemlerden Yararlanma

Bir ekosistem içinde üç ana şirket kategorisi yer alıyor. İlk kategori 'platformculardan' oluşuyor. İkinci kategoride, çok belirli işlevlerde ve rollerde uzmanlaşmış şirketler yer alıyor. Üçüncü kategoride ise dijital teknoloji şirketleri var. Tüm kategorilerdeki şirketlerin, müşterilerin istediği değeri yaratmak için iş birliği yapmaları gerekiyor.

Yazılım Odaklı Üretim

Müşteriler için değer kavramında köklü bir değişiklik oldu ve değer, donanım ürünlerinden yazılıma ve dijital bilgilere dönüştü. Bu nedenle üreticilerin, hızla değişen bir pazarda yazılım kullanarak müşterilerin istediği değeri gerçekleştirmek için farklı işletmeler, yeni kurulan şirketler ve araştırma kurumlarıyla iş birliği yaparak açık inovasyon yaklaşımını benimsemeleri gerekiyor.

Üretimde İnsan Rollerindeki Değişiklikler

Dijital teknolojinin ve robotların üretim süreçlerini otomatikleştirmek için giderek daha fazla kullanıldığını görüyoruz. Bu, tüm süreçte insanların iş kapsamının en aza indirilmesine yol açabilir. Yaratıcılık, hayal gücü ve empati gibi yalnızca insanların sahip olduğu benzersiz yetenekler, insanların ve bilgisayarların daha kapsamlı bir şekilde iş birliği yapacağı geleceğin iş ortamında yüksek talep görecek.

Üretim Yoluyla SKA'ların Başarılmasına Katkıda Bulunmak

Üreticilerin, sosyal ve çevresel yönleri göz önünde tutan paydaşlarının sürdürülebilir ürün ve hizmetler yönündeki artan taleplerine yanıt vermeleri giderek daha önemli hale geliyor. Bu doğrultuda, üreticilerin, SKA’ları desteklemek için strateji oluşturmaları bekleniyor.