Çıkış Yap
Vodafone Yanımda İnternet sayfasından çıkmak üzeresiniz. Oturumunuzu sonlandırmak istediğinize emin misiniz?
Atmosferden uzaklaştırılandan daha fazla karbondioksitin yayılmadığı bir senaryoyu ifade eden net sıfır, bugün birçok şirketin öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Birçokları için bitiş çizgisi ise BM'nin iklim kriziyle mücadele için belirlediği tarih olan 2050. Ancak, şirketler bu hedefe ilerleme yolunda gerçekçi taahhütler oluşturmaktan karbon emisyonu verilerini doğru bir şekilde kaydetmeye ve paylaşmaya kadar bir dizi zorlukla karşılaşıyor.
İşletmelerin net sıfır hedeflerine ulaşmak için gerekli eylemlerde bulunabilmelerinde emisyon verileri en önemli konulardan birini oluşturuyor. Örneğin, birçok işletme faaliyet gösterdikleri binanın sahibi değil ve bu nedenle enerji kullanımını ölçmek için sayaç takmak her işletme için her zaman mümkün olmayabiliyor. Bu, mülk sahiplerinin enerji yönetiminde rol oynaması gerektiği anlamına geliyor.
Emisyonları ölçerken zorluk yaratabilecek bir diğer veri türü de ulaştırma verileri. Ulaştırma emisyonları verilerini iyi anlamak için işletmelerin farklı kaynaklardan veri toplaması ve filo yönetimi ve finans gibi bölümlerle uyum içinde çalışması gerekiyor.
Emisyonların izlenmesi, birçok veri toplama noktasının bulunduğu geniş bir alanda gerçekleştirilebilir. Bu alanlarda farklı sorumlu personeller bulunabilir. Bu sorunu ele almak için çevresel veri toplama, derleme ve görselleştirme konusunda yardımcı olacak araçlardan faydalanılabilir.
Temiz tedarik zincirlerine geçiş, müşterilerin bu yönde hizmet talep etmesini, nakliye şirketlerinin sıfır emisyonlu yakıtlarla çalışan araçlara yatırım yapmasını, yakıt üreticilerinin bu yakıtlardan daha fazlasını üretmesini ve bankaların bu çabalar için sermaye sağlamasını gerektirecek.
Ancak, bağımsız düşünce kuruluşu Green Alliance'ın belirttiği gibi bu konuda er ya da geç adım atmak yalnızca gezegen için iyi olmakla kalmaz, aynı zamanda önemli ekonomik fırsatları da ortaya çıkarabilir: “Enerji ve malzeme israfını azaltmak ve ucuz yenilenebilir enerji kullanmak, emisyonları azaltırken işletmelerin maliyetlerini düşürür. Net sıfıra geçiş, tüketicilerin yanı sıra çevreye de fayda sağlayacak tamamen yeni ürün ve hizmetlere dönüşümle ilgilidir.”
Karbon kredileri gerektiği gibi uygulanmadığında, çevre üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir. Örneğin, ağaç dikimi doğru şekilde yapılmadığında toprak erozyonuna neden olabilir, daha fazla türü tarımsal kimyasallara maruz bırakabilir ve monokültürler yaratabilir.
Kaliteleri yeterince iyileştirilemezse karbon kredilerinin fiyatında keskin bir artış görülmesi kaçınılmaz olacak. Bloomberg New Energy Finance'e göre, karbon kredilerinin kalitesini iyileştirme çabaları yeterli olmazsa, karbon dengeleme fiyatları 2050 yılına kadar 50 kat artabilir. Bu nedenle asıl odağın karbon dengelemek yerine emisyonları azaltma üzerinde olması gerekiyor.
Bir şirketin karbon ayak izini değerlendirirken Kapsam 3 emisyonları genellikle göz ardı ediliyor. Bunlar dolaylı emisyonlar olarak adlandırılıyor ve tedarik zinciri, iş seyahatleri ve çalışanların işe gidip gelmelerinden kaynaklanan emisyonları içeriyor. 200 işletmenin net sıfır hedeflerine ilişkin COP-26 sonrası yapılan bir değerlendirme, işletmelerin çoğunun (%68) dolaylı Kapsam 3 emisyonlarının tamamını kapsayan net sıfır hedefleri belirlemediğini ortaya koydu. İşletmelerin %43'ünün de Kapsam 3 emisyonlarını kapsamayan hedefleri bulunuyor.
Kullandığı ürünler