Çıkış Yap
Vodafone Yanımda İnternet sayfasından çıkmak üzeresiniz. Oturumunuzu sonlandırmak istediğinize emin misiniz?
Küresel çapta yaşanan ekonomik, sosyal ve politik gelişmeler, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de ekonomi ve istihdamda büyük bir payı olan inşaat sektörünü, özellikle de küçük firmaları doğrudan etkiliyor.
Küçük ölçekli inşaat firmaları, dünya genelindeki inşaat endüstrilerinin genel performansını iyileştirme konusunda giderek daha önemli bir rol oynuyor. Bu firmaların sektörde artan rolünün özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha belirgin olduğu görülüyor. Bununla birlikte, inşaat projelerinin genellikle farklı iş birlikleriyle küçük ve büyük ölçekli inşaat firmalarının bir arada çalışmasını gerektirmesi, küçük ölçekli inşaat firmalarının yalnızca kendi faaliyetleri için değil, aynı zamanda büyük inşaat firmalarının ve tedarik zincirlerinin performansı ve faaliyetlerinde de önemli bir rol oynadığına işaret ediyor.
İnşaat sektörü bugün hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir istihdam kaynağı. Sektör, toplam küresel istihdamın %7,6'sını oluşturuyor ve bu da yaklaşık 230 milyon kişiye denk geliyor. Gelişmekte olan ülkelerde GSYH'ye genellikle %5 ila 9 katkıda bulunan inşaat sektörü ülkelerin ekonomilerinde temel bir rol oynarken, çoğu ülkede sektör büyük ölçüde küçük firmalardan oluşuyor. Bu nedenle, birçok küçük işletme için girişimcilik fırsatları sağlayan sektörün gelir dağılımında da önemli yeri bulunuyor.
Türkiye’de de GSYH’nin yaklaşık %6'sını oluşturan ve 1,5 milyon kişiye istihdam yaratan inşaat sektörü, ülkemizin ekonomik kalkınmasında çok önemli bir role sahip. Diğer sektörler üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri dikkate alındığında, inşaat sektörünün Türk ekonomisindeki payının %30'lara ulaştığı belirtiliyor.
Hem sektörün hem de ülke ekonomilerinin gelişimine önemli katkıları olan küçük ölçekli firmalar, başarılı yönetimi zorlaştıran engelleri aşamadıkları takdirde sahip oldukları potansiyeli gerçekleştirme konusunda geride kalabiliyor ve fırsatları faydaya dönüştüremiyor. Bu engeller, firmaların faaliyet alanlarına ve kendi iç işleyişlerine göre farklılaşmakla birlikte, çoğu firma için özellikle sınırlı personel kapasitesi ve yetenekli iş gücü yetersizliği, inovatif yaklaşımları benimsemek için gereken zamana ve kaynaklara sahip olmamak, finansman ve nakit akışı zorlukları olarak sıralanabilir. Bunun için küçük ölçekli şirketlerin özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun iş stratejilerine, organizasyon yapılanmalarını, teknoloji kullanımını ve insan kaynaklarını geliştirmeye odaklanmaları önem taşıyor.
Bu zorluklara ek olarak, dünyada olduğu gibi ülkemizdeki inşaat sektörünün, özellikle de küçük ölçekli inşaat firmalarının son yıllarda çok çesitli faktörlerin etkisiyle önemli değişiklikler yaşadığı görülüyor. Küresel ekonomik durum, enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, faiz oranlarındaki artış ve malzeme fiyatlarındaki yükselişler sektörü doğrudan etkileyen önemli unsurlardan sadece birkaçı. Bu tür zorlukların etkisine, büyük ölçekli rakiplerine kıyasla daha açık ve savunmasız olan küçük ölçekli firmalar, sektördeki olumsuz gelişmelerden daha fazla etkileniyor.
Malzeme tedariki: Büyük firmalar malzeme tedarikinde daha avantajlı olabilirken, küçük firmalar maliyet artışlarını fiyatlarına yansıtmakta zorlanabiliyor. Bu da kâr marjlarını daraltıyor. Özellikle fiyatlardaki dalgalanmalar küçük ölçekli oyuncuların operasyonlarını önemli ölçüde etkileyebiliyor.
Örneğin 2022’de, inşaat malzemeleri fiyatları dalgalanmayla birlikte tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaştı ve ardından tekrar düştü. Çin'deki kısıtlamalar, nakliye konteyneri kıtlığı ve Rusya-Ukrayna savaşı, halihazırda kırılgan olan tedarik zincirini daha da kötüleştirdi. Çimento, kereste, boya, elektrikli ekipman ve plastik maliyetleri, malzeme kıtlığının maliyetleri etkilemesi ve yıl boyunca dalgalı fiyatlar yaratması nedeniyle yükseldi. TÜIK tarafından açıklanan İnşaat Maliyet Endeksi’ne göre, malzeme maliyetlerindeki artış 2024’te hız kesse de işçilik maliyetlerindeki yükseliş dikkat çekiyor. Endeks Mayıs ayında aylık bazda %1,11, yıllık bazda ise %72,78 oranında arttı. İnşaat Maliyet Endeksi kapsamındaki malzeme endeksi yıllık bazda %8,75 ve aylık bazda %1,25, işçilik endeksi ise yıllık bazda %108,93 ve aylık bazda %0,84 oranında yükseldi.
Çimento, beton ürünleri ve benzeri ürünlerin fiyat artışları yavaşladı. Ancak fiyat eğilimleri hâlâ yukarı yönlü: Örneğin, Euro Bölgesi’nde çimento fiyatları yılda %17’nin üzerinde artmaya devam ediyor. Enflasyonist ortamda iş gücü açığıyla boğuşan sektörde ücretler de artıyor. Son veriler inşaat işçileri için ücret artışının tüm bölgelerde %4’ün üzerinde olduğunu gösteriyor.
Likidite ve finansman: Küçük ölçekli firmalar, genellikle büyük firmalar kadar likit kaynaklara sahip olmadıkları için ekonomik daralmalar ve krizlerde daha fazla zorlanıyorlar. Faizlerin yüksek olması da bu firmaların krediye erişimini zorlaştırıyor.
Likidite küçük oyuncular için sorun olmaya devam ederken sektörde iflaslar artıyor. İnşaat sektörü ağırlıklı olarak daha uzun nakit dönüşüm çevrimleriyle çalışan KOBI’lerden oluşuyor. Faiz oranlarının yükseldiği ve finansal koşulların sıkılaştığı ortamda bu şirketler artan girdi maliyetleri ve finansman sorunlarıyla mücadele ediyor.
Devlet teşvikleri ve destekler: Devletin inşaat sektörüne yönelik teşvikleri, küçük firmalar için önemli olabilir, ancak bu desteklerden yararlanmak her zaman kolay olmuyor. Kentsel dönüşüm gibi büyük ölçekli projelerde küçük firmaların yer alması zorlaşabiliyor.
İnşaat sektörü son teknolojiyi yoğun olarak kullanan bir sektör olmasa da bu durum değişmeye başladı. Gelişen yeni inşa ihtiyaçları sebebiyle, inşaat alanında teknolojinin önemi gün geçtikçe artıyor. İnşaat sektöründe teknoloji kullanımı yaygınlaşıyor. Ancak sektör bu konuda biraz daha temkinli davranıyor. Deloitte tarafından yakın zamanda yapılan bir ankette, operasyon müdürlerinin %55'i yapay zekâ ile iş değeri yaratmanın önündeki en büyük engelin doğru kullanım durumlarını belirlemek olduğunu belirtiyor. Ayrıca, firmalar için en önemli konulardan biri de siber risk, veri güvenliği ve güven eksikliğiyle ilgili endişeler oluyor.
Yakın gelecekte birçok inşaatın, inovatif yöntemlerden faydalanması bekleniyor. Yenilikçi inşaat teknolojisi trendleri, inşaat projelerinin güvenliği, verimliliği, hızı ve üretkenliğinde büyük iyileştirmeler sağlıyor. Örneğin, yapay zekâ, inşaat sektörü için önemli bir potansiyel sunuyor; yapay zekâ destekli teknolojiler iş organizasyonunu ve planlama yapmayı kayda değer ölçüde kolaylaştırabiliyor. Dijital proje yönetimi, israfı azaltmanın, iş gücü verimliliğini artırmanın ve zamanı tasarruflu bir şekilde kullanmanın yolunu açıyor.
İleriye baktığımızda, gelişmiş robotik, yapay zekâ ve Nesnelerin İnterneti (IoT) çözümlerinin yaygınlık kazanması, sektörün operasyonel verimliliği, güvenlik standartları ve kaynak yönetimi yeteneklerinde köklü bir değişim yaratarak sektör dinamiklerini yeniden tanımlanacağının sinyalini veriyor. Bu dönüştürücü teknolojiler, proje teslimini kolaylaştırmayı, inşaat süreçlerini optimize etmeyi ve genel üretkenliği artırarak sektörde bir inovasyon ve mükemmellik kültürünü tesvik etmeyi sağlayabilir. Küçük firmalar, dijitalleşme ve yeni teknolojilere yatırım yaparak rekabet avantajı sağlayabilirler.
Türk inşaat sektöründeki küçük ölçekli işletmeler; mevcut görünümdeki zorluklar ve belirsizliklerin etkilerini teknolojik çözümler, sürdürülebilir uygulamalar ve vizyoner yaklaşımlarla fırsata dönüştürebilir. Bu hem rekabette öne geçerek geleceğe güçlü bir şekilde hazırlanmalarını hem de Türkiye'nin ekonomik kalkınması ve sürdürülebilirlik gelişimindeki kilit rol oynuyor.
Küçük ölçekli bir inaat firması yönetiyorsanız, Vodafone Business’ın Esnafa Özel Çözümleri ile
şirketinizde verimliliği artırmanın avantajlı yollarından kolayca ve Vodafone güvencesiyle
faydalanabilirsiniz. 1-10 arası çalışanlı şirketlere özel ek tarifeler, ek paketler, iş yeri interneti ve
bulut tabanlı teknolojiler ile büyümenizi hızlandıracak çözümler hakkında daha fazla bilgiye
buradan ulaşabilirsiniz.