20. yüzyılın son çeyreğine kadar sosyal ve ekonomik hakların hukuk sistemlerindeki samimi kabulü, insanlar arasındaki eşitsizliklerin doğurduğu karamsarlığı bir ölçüde dağıtmıştı. Lâkin sosyal devlet modelindeki aşınma, sosyal ve ekonomik hakların gerçekleştirilmesi kararlığında da büyük kayıplara neden oldu. Bu aşınmanın kamu hizmetlerindeki daralmayı da beraberinde getirdiği açıktır. Dolayısıyla sosyal ve ekonomik hakların gerçekleştirilmesi kararlılığındaki kayıplar, bireyin sağlık hizmetlerinden yararlanma olanaklarına da yansımıştır. Sağlık hizmetlerinden yararlanma olanaklarının kısıtlanması sadece sosyal devlete dair ideolojik bir dönüşümün sonucu değildir. Bu kısıtlama aynı zamanda kıt kaynakların akılcı yönetimi gereklerinin de bir sonucudur. Sebebi ne olursa olsun bir kamu hizmeti olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmanın kamu otoritelerince kısıtlanması, son yıllarda varlığını daha fazla hissettirmekte ve daha fazla uyuşmazlığa sebep olmaktadır. Önümüzdeki yıllarda, kısıtlama olgusunun yoğunluğu daha da artacakmış gibi görünmektedir.
Bu kitap sağlık ve genel sağlık sigortası hizmetlerinden yararlanma olanaklarını bireyin sosyal ve ekonomik hakları zemininde ve idare hukuku perspektifinde ele almaktadır. Bu çerçevede bireyin sağlık hizmetlerinden yararlanma olanaklarının kısıtlanması konusunda kanun koyucu ve idarenin sahip olduğu yetkilerin sınırlarını tayin etmek bu çalışmanın öncelikleri arasında bulunmaktadır.
Kitap onlarca yargı kararıyla destekleyerek ele aldığı konular ve geliştirdiği özgün yorumlar bakımından, sosyal ve ekonomik haklar teorisiyle ilgilenenlere ve özellikle genel sağlık sigortasının kapsamına ilişkin uyuşmazlıklar söz konusu olduğunda bütün uygulayıcılara önemli faydalar vaat etmektedir.
Bu İlan ENTEGRA Entegrasyon Sistemleri ile Listelenmiştir